Bakara Suresi 15. Ayetin Tefsiri

اَللّٰهُ يَسْتَهْزِئُ بِهِمْ وَيَمُدُّهُمْ ف۪ي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ

"Taşkınlıkları  içinde  bocalayıp  dururlarken onlara fırsat vererek göz yuman Allah’tır." (Bakara 2/15)

Dünyaya olan düşkünlükleri sebebiyle yola gelmeyi ertelerler. İmanını korumak isteyene şu uyarı yapılmıştır: “Ey inanıp güvenenler! Mallarınız ve çocuklarınız sakın sizi Allah’ın Kitabından alıkoymasın. Bunu yapan kim olursa olsun, kaybeder. Size verdiğimiz nimetten yerli yerince harcayın. Sonra birinize ölüm gelir de “Rabbim! Beni bir süre geciktirsen sadaka verir, iyilerden olurum?” Der. Allah, eceli gelen hiç kimseyi geciktirmez. Allah yaptığınız şeyin iç yüzünü bilir.” (Münâfikûn 63/9-11)

Bakara 15. ayette geçen istihza “alay etmek”tir. Alay, bir kimsenin gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek onu eğlence konusu yapmaktır. Münafık, dindar gözüktüğünden alayını içinden yaparak Müslümanları idare ettiğini düşünür. Bu sebeple münafıkların yaptığı alayı en iyi anlatan söz, “idare etme ve göz yumma”dır. Münafıklar, gerçek kimliklerini gizleyerek Müslümanları sömürmeye çalışır, beğenmedikleri dinlerini beğeniyormuş ve kendileri de uyguluyormuş gibi görünürler. Aslında bu, onlarla dalga geçmenin en aşağılık yönüdür. Bu sebeple onların iç yüzlerini öğrenenler, “bunlar dinimizle dalga geçmiş” diyerek tepki gösterirler. Onlar da kendilerini doğru, Müslümanları yanlış yolda gördüklerinden sıkıntı çıkmasın diye onlara katlandıklarını ve göz yumduklarını düşünürler. Aslında bu, bir bedel ödemeden Müslümanları sömürme taktiğidir. Dolayısıyla istihza kelimesini onlar açısından “göz yumma” olarak tercüme etmek gerekir. 

Allah Teâlâ açısından istihzanın ikinci anlamı yani bedelsiz nimet verme anlamı öne çıkar. Onlar bu nimetlere şükredecekleri yerde taşkınlık yaparlar. Allah da bu nimetlerini ellerinden alıp onları cezalandırmaz, ömürlerini tamamlamalarını bekler. Böylece münafıkların kötü tavırlarına göz yummuş ve yola gelmeleri için onlara fırsat vermiş olur.