Âl-i İmran Suresi 4. Ayetin Tefsiri

مِنْ قَبْلُ هُدًى لِلنَّاسِ وَاَنْزَلَ الْفُرْقَانَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ لَهُمْ عَذَابٌ شَد۪يدٌۜ وَاللّٰهُ عَز۪يزٌ ذُو انْتِقَامٍ

O kitaplar daha önce, insanlar için birer rehberdi. Furkan’ı, doğruyu yanlıştan ayıran kitapları o indirdi. Allah'ın ayetlerini görmezlik edenler için… İşte onlar için ağır bir ceza vardır. Allah güçlüdür, dengeli ceza verir. (Ali İmran 3/4)

Tüm ilahi kitaplar, kendisiyle Allah'ın kullarına doğru yolu gösterdiği rehberlerdir. Kur'an da bu tüm kitapların içeriğini doğru olarak bulunduğu son kitabımızdır. Kur'an-ı Kerim'e geçen el-Furkan kelimesi Allah'ın indirdiği tüm kitapların ortak özelliğidir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor: "Herkesin bir uyaranı olsun diye kuluna doğru ile eğriyi ayıran(furkan) Kitabı indiren Allah pek yücedir."(Furkan 25/1) Musa a.s a indirilen kitaba da furkan adı verilmiştir. İlgili ayet şöyledir: "Musa’ya o Kitab’ı, doğruyu yanlıştan ayıran o rehberi  vermiştik; belki yola gelirdiniz."(Bakara 2/53) Furkan'ın kelime manası iyiye kötüyü, doğru ile yanlışı ayrıştırantır. Ayetlerde "Kitap"ın yanında bir de "Hikmet" kelimesi kullanılır. Kitabın doğru ve yanlışı ayırması furkan, ayrılan o doğru bilginin doğru hükme dönüşmesi de hikmettir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor: Ha, Mim, mubin/açıklayan kitaba andolsun. Onu bereketli bir gecede indirdik. Biz uyarılarda bulunmaktayız. O gece hükme bağlanan her iş ayırt edilir. Katımızdan bir emir olmak üzere, biz elçiler göndermekteyiz. (Duhan 44/1-5) Mubin kelimesi açıklayan yani onu diğerinden ayırmak, açıklığa kavuşturmak anlamına gelir. Kitab-ı Mubin ilk nebiden son nebiye kadar verilmiş olan kitaptır. Duhan suresinin başlarında kadir gecesinden bahsedilmektedir. Ayrıca 4. Ayette geçen "yufreku" kelimesi de furkan özelliğinden bahsetmektedir. Duhan suresinin 3 ayetinde kitabın indiği gece hakkında başka bir şöyle buyurulur: "HA! MİM! Her şeyi açıkça ortaya koyan bu Kitabı iyi düşünün. Biz bunu bereketli bir gecede (kadir gecesinde) indirmişizdir. Onunla uyarılarda bulunmaktayız. Karara bağlanmış her iş, o gece paylaştırılır. O işlerin kararı tarafımızdan verilir. Biz elçiler göndeririz. Onlar Rabbinden bir iyilik olarak gönderilir. Çünkü sizi dinleyen ve her şeyi bilen O’dur."(Duhan 44/1-6). Bedir savaşı o gün yapılmış, Kur'ân o gün inmiştir. Furkan konusunda bir de şöyle bir husus vardır: "Eğer Allah’a ve inanıp güveniyor, doğru ile yanlışın ayrıldığı o gün, yani o iki ordunun çarpıştığı gün, kulumuza indirdiğimize de inanıyorsanız, bilin ki aldığınız her ganimetin beşte biri Allah’ın, elçisinin, elçinin en yakınlarının, yetimlerin, çaresizlerin ve yolcunundur. Allah, her şeye bir ölçü koyar."(Enfal 8/41) Ayette geçen Furkan günü indirilenden bahsedilmektedir. Demek ki iki ordunun karşılaştığı Yevmul Furkan/Furkan günü; Ramazan ayında olan "Yevmul kadir/kadir günüdür. O gün görevlendirilen meleklerden birisi Cebrail a.s'dır. İlgili başka bir ayet şöyledir: "Ramazan, insanlara rehber olan ve rehberin açıklayıcı âyetlerinden oluşan Kur’ân’ın ve o Furkan’ın indirildiği aydır. Sizden kim o ayı yaşarsa, oruçlu geçirsin. Kim de hasta yahut yolculuk halinde olursa, o günlerin sayısı kadar diğer günlerde oruç tutsun. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bunlar, sayıyı tamamlamanız, (orucun bittiği gün) sizi buna yöneltmesine karşılık (Bayram namazında) Allah’ın yüceliğini seslendirmeniz ve ona karşı görevinizi yerine getirmeniz içindir."(Bakara 2/185) ayette "enzelel furkan" geçmektedir, yani bütün furkanları indirmek manasına gelir. Bu kitabı furkan olarak indirdi diyen Cenab-ı Hak bu ayette de bütün furkanları indirdiğini söylemektedir. Diğer tüm nebilere indirilen kitapların da furkan olduğu buradan anlaşılmaktadır. Allah her nebiye kitap indirmişse, son nebi de Muhammed as. İse, Allah bu dini bütün dinlerin üzerine hakim kılsın diye indirdiyse ki bunları Cenab-ı Hak diyor, dünya üzerinde din olmayan bir yer olmadığına göre, her uyarıcıdan kalan kalıntılar dolayısıyla İslam her toprakta yayılacaktır. Bakara 185'deki furkan kelimesi vel-furkanu olarak harekelendirilmelidir. Demek ki Ramazan sadece Kur'an'ın değil bütün furkanların indirildiği aydır.

Furkan sadece Kur'an değildir. Furkan'ın başka bir özelliği de insanlara verilen bir yetenektir. Allah-u Teala şöyle buyuruyor: Müminler! Allah’tan çekinirseniz size doğruyu yanlıştan ayırma gücü verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar. Allah’ın ikramı büyüktür.(Enfal 8/29) Allahın sınırları içerisinde yaşamaya başlayan insana artık furkan verilir, furkana dönüşür, tabiatla uyum içerisinde olan bu kişi artık gerçekleri görür ve hakkı batıldan ayırır. Zira insan da Allah'ın ayetidir. İlgili başka bir ayet şöyledir: "Âyetlerimizi onlara, hem çevrelerinde hem de kendi içlerinde göstereceğiz, sonunda onun (Kur’ân’ın) gerçek olduğu onlar açısından iyice ortaya çıkacaktır."(Fussilet 41/53)

Cenab-ı Hakkın ayetinlerini görmezlik edenler/örtenler önce kendilerine ayetlerin tebliğ edildiği sonra bildiği ayetleri örtenlerdir. Kişi bildikten sonra ayeti örtüp gizler zira bilinmeyen bir şeyin gizlenmesinden veya görmezlik edilmesinden bahsetmek mümkün değildir. Cenab-ı Hakkın en şiddetli azabı onlara gelecektir. Böyle kimselerin tevbesi ancak gizlediği ayetleri açıklaması ile gerçekleşecektir. bu hususla ilgili Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır: "Bu kitapta indirilen açıklayıcı ve ana ayetleri insanlara açıkça bildirdikten sonra gizleyenleri, Allah dışlar. Dışlayacak durumda olanlar da dışlarlar. Tevbe eden (hatasından tam olarak dönen), kendini düzelten ve gizlediklerini açıklayanlar başka; onların tevbesini kabul ederim. Tevbeleri kabul eden ve iyiliği bol olan Benim."(Bakara 2/159-160)

İslam aleminde dünya kadar İslami Üniversiteler, Medreseler, Tarikatlar, ve bir çok İslami Eğitim merkezi varken bugün İslam'ın problem çözme gücü ortadan kaldırılmıştır. Oysa Kur'an bir çözüm kitabıdır. Bu İslami Eğitimciler ne kadar İslam adı ile öne çıkmaya çalışsalar da ayetleri gizledikleri için, çözümleri Kur'an-ı Kerim'de aramadıkları Cenab-ı Hakkın şu ayetine maruz kalmaktadırlar: "Onların bir kısmı ümmîdir ; Kitab’ı değil onunla ilgili kurguları  bilir ve sadece tahmin yürütürler."(Bakara 2/78) Fıkıh kitaplarında okuduğumuz bilgilerin doğruluğunu Allah'ın kitabına uyup uymadığı noktasıyla kontrol etmek zorunda olan hocalar, İslami eğitimcilerdir. Kitaptan elde edildiği zannedilen bilgiler doğru bilgiler değildir, Allah'ın kabul ettiği bilgi kitaptan elde edilen bilgidir. Çözüm de mutlaka Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bütünlüğü ile bulunmalıdır.