"Nitekim (İyiliklerimizi tamamlayalım  diye) içinizden size bir de elçi gönderdim. O size âyetlerimizi okur, sizi geliştirir, size Kitab’ı ve hikmeti öğretir; size bilmediğinizi öğretir."(Bakara 2/151)

Ayetin başındaki ك zamiri, bir önceki ayette bulunan لأُتِم fiili ile bağlantılı sayılmıştır. "Bir de bu, size olan iyiliklerimi tamamlayayım diyedir; belki işlerinizi yoluna koyarsınız."(Bakara 2/150) ifadesindeki iyilikleri tamamlayan ve işlerin yoluna koyulmasını sağlayacak olan şey elçinin gönderilmesi, kitap ve kitaptan doğru hüküm çıkarmanın (hikmet) öğretilmesidir. Bakara 151.ayette Hz. İbrahim'in yaptığı duanın Cenab-ı Hak tarafından kabul edildiği görülmektedir. Bu duayı Cenab-ı Hak bize şu ayette bildirmiştir: "Rabbimiz! İçlerinden bir elçi çıkar; onlara senin âyetlerini okusun; Kitab’ı ve hikmeti öğretsin ve onları geliştirsin. Güçlü olan sen, doğru karar veren sensin."(Bakara 2/129)

Elçinin kitabı öğretmesi bir ayet indiğinde, etrafındakilere onu okuyup, yazdırması ve daha sonra yeni ayetler geldikçe önceki ayetlerle birlikte kitabı toplayarak onlara tebliğ etmesidir. Her yeni inen ayet toplandığında kitabı daha da geliştirmekteydi. Hikmet de işte o toplanan ayetlerin bütününden çıkarılan doğru hükümlerdir. Peygamberimiz ve tüm peygamberler etrafındaki müminlere kitabı ve hikmeti öğretmişlerdir. Bu kuran eğitimi sahabeyi öylesine geliştirmiştir ki, hayatı anlamış ve gerçekleri kavramışlardır. Sahabenin ulaştığı her yerde bugün halen Müslümanlık vardır. Sahabenin her biri büyük bir değer olmuştur. Yıllar boyunca "Kuranı tertil üzre oku, (tane tane oku, anla)"(Muzzemmil 73/4) emri doğrultusunda ayetleri gerektiği gibi anlayarak öğrenmişlerdir. Bugün bu görev yine biz Müslümanların üzerine düşmektedir. Camilerimizin her birisi Kuran eğitimi yapılan, bir bütünlük ile ayetler üzerinde hikmetle çalışılan ilim yuvalarına dönüştürülmelidir. Allah-u Teala Kuran-ı Kerim'in bireylerin yanı sıra, ilmi bir topluluk olarak öğrenilmesi gerektiğini de şu ayette vurgulamaktadır: "Ayetleri, bilen bir topluluk için Arapça kur’ânlar  halinde açıklanmış kitaptır."(Fussilet 41/2) Demek ki küçük-büyük ekipler kurularak evlerimizi, mescitlerimizi, camilerimizi ilim yuvalarına çevirmek Cenab-ı Hakkın emridir.