Bakara Suresi 17. Ayetin Tefsiri

مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ الَّذِي اسْتَوْقَدَ نَارًاۚ فَلَمَّٓا اَضَٓاءَتْ مَا حَوْلَهُ ذَهَبَ اللّٰهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ ف۪ي ظُلُمَاتٍ لَا يُبْصِرُونَ

"Tıpkı bir meşale yakmak isteyen kişiye benzerler. Meşale çevresini aydınlatınca sanki Allah, gözlerini kör etmiş ve onları karanlıklar içinde bırakmış da bir şey göremez hale gelmişlerdir." (Bakara 2/17) 

Bakara 17. ayette gerçeği görmek ya da bildiği gerçeklere uymak için hep başka birilerinden beklenti içinde olanların durumu anlatılmaktadır. İnsanlarda güzel şeyleri konuşmak her zaman olağandır, fakat kimileri bu güzel işleri başlatmak için kendisini öne atıp gayret göstermek yerine sürekli başkalarından bekler ve beklentisini bulamadığında da onları yermeye başlar. Oysa yapmak istedikleri iyilikler aslında kendi gayretlerine bağlı ve her zaman yapılabilinecek uzaklıktadır. Fakat kendi gayretlerini yok eden ve başkalarından beklentisi olan bu kimseler aydınlığa arkalarını döndükleri için karanlıkta kaldıklarını sanırlar. Cenab-ı Hak kullarına doğru ve yanlış yolu göstermiştir ve kişinin kazancının gayretine bağlı olduğunu da söylemiştir. İnsanların bekledikleri ışık ellerindeki Kuran-ı Kerim'dir. Ellerindeki Kuran-ı Kerim ışığına sırt çeviren kimselerin durumu, ışıkların içinde gözlerini sıkıca yummuş ve kendisi de dahil herkesi karanlığın tam ortasında sanan kişinin durumuna benzer.