Bakara Suresi 65. Ayetin Tefsiri

وَلَقَدْ عَلِمْتُمُ الَّذ۪ينَ اعْتَدَوْا مِنْكُمْ فِي السَّبْتِ فَقُلْنَا لَهُمْ كُونُوا قِرَدَةً خَاسِـ۪ٔينَۚ

"İçinizden cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. Onlara "aşağılık maymunlara dönüşün!" demiştik."(Bakara 2/65)

Bakara suresinde 40.ayetten itibaren İsrailoğullarından bahsedilmektedir. Yine bu ayette de Allah'ın cumartesi yasağını çiğneyenlerin durumunu çok iyi biliyorsunuz dediği kişiler Yahudilerdir. Yahudiler cumartesi yasağına "şabat" demektedirler. Kuran-ı Kerimde de "sebt" olarak geçer. İki kelime arasında ses benzerliği bulunmaktadır. Zaten İbranice ve Arapça aynı kökten gelen, birbirine yakın iki dildir. Günümüzde de Yahudiler arasında Cumartesi yasağı vardır. Bu yasak cuma günü akşamı güneş batmadan başlayıp, cumartesi güneş batıncaya kadar devam eder. O sürede, avlanmak, hayvan kesmek, tarla sürmek gibi bir çok işleri yapmazlar.

Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır; "Onlara deniz kıyısındaki kenti sor; hani Cumartesi günü aşırılık ediyorlardı. Cumartesi günleri balıklar sürülerle geliyor, diğer günlerde gelmiyorlardı. Yoldan çıktıkları için böylece onları, yıpratıcı bir imtihandan geçiriyorduk. İçlerinden bir topluluk şöyle demişti: “Allah’ın yok edeceği ya da şiddetli azaba çekeceği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?” Dediler ki: “Rabbinize karşı yüzümüz olsun diye, belki de çekinirler. Ne zaman ki, kendilerine verilen öğüdü dikkate almadılar, kötülüğe karşı mücadele verenleri kurtardık.  O yanlışı yapanları da, yoldan çıkmalarına karşılık kötü bir azaba çarptırdık. Yapılan engellemelere baş kaldırıp direnince onlara, “aşağılık maymunlar olun” dedik."Rabbin, kıyamet gününe kadar onlara, en kötü cezayı vermeye çalışanları üzerlerine salacağını o gün ilan etti. Senin Rabbin, suçun karşılığını elbette çabuk verir. Bir de o, elbette bağışlayıcıdır, ikramı boldur. (A'raf 7/163-167)

Davûd (a.s.) zamanında sahil kenti Eyle'de Yahudiler yaşardı. Yılın bir ayında oraya balıklar akın eder, neredeyse su görünmez olurdu. O ayın dışında ise sadece cumartesi günleri gelirdi. Derken deniz kenarında havuzlar kazıp arklar açtılar. Balıklar cumartesi günü havuzlara doldu, pazar günü avladı, kendilerince yasağı çiğnememiş oldular. Cezalanacaklarından korka korka balıklardan yararlandılar. Zamanla evlatlar babaların yolundan gitti. Mal mülk edindiler. Şehirden bu işi hoş karşılamayan bazı gruplar onları vazgeçirmeye çalıştılarsa da vazgeçmediler. Dediler ki, "Ne zamandır biz bu işi yapıyoruz, bunun için Allah'tan hiçbir ceza gelmedi." Onlara denildi ki, "Aldanmayın, belki size bir azap gelir, yok olursunuz." Bunlar bir sabah alçak maymunlara dönüştüler. Rivayete göre üç gün böyle yaşadılar, sonra helâk olup gittiler (Fahrüddin er-Râzî, Tefsir-i Kebîr, Matbaa-i Amire, 1307, c.1 s.553.)