MAUN
(Maun 107/1)
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ
Bu din hakkında sürekli yalanlar söyleyeni gördün mü?[*]
[*] Kurulu düzenlerini bozmak istemeyenler, doğru din karşısında yalana sarılırlar. İlgili âyetlerin bir kısmı şöyledir:
“Hep böyle olmuştur; senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek onların şımarık olanları şöyle demişlerdir: “Biz kalktık, atalarımızı bir ümmete (bir dine) bağlı bulduk, biz onların izinden gideriz.”
Uyarıda bulunan kişi de onlara:“Önünüze koyduğum din, atalarınızı bağlı bulduğunuz dinden daha doğruysa ne olacak?” deyince şöyle demişlerdir: “İşin doğrusu biz sizinle gönderilen dinin kafirleriyiz (onu görmek istemiyoruz)”.
Bunun arkasından onlara hak ettikleri cezayı vermişizdir. Yalan söyleyip duran o insanların ne hale geldiklerini bir düşün!” (Zuhruf 43/23-25)
(Maun 107/2)
فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ
O, yetimi itip kakar.
(Maun 107/3)
وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ
Çaresizi doyurmak için teşvikte bile bulunmaz.
(Maun 107/4)
فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ
Namaz da kılan bu kişilerin çekecekleri var!
(Maun 107/5)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ
Onlar namaz kılarlarken akılları başka yerlerde olur.
(Maun 107/6)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ
Onlar, gösteriş yaparlar.
(Maun 107/7)
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
Ufak tefek yardımlara bile engel olurlar.