MAUN

TEFSİR
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla...[*]

[*] "Rahmân” ve “Rahîm" kelimeleri, rahmet (رحمة) kökündendir. Rahmet, iyilik ve ikramı gerektiren incelik anlamındadır. Allah’ın özelliği olarak kullanılınca sadece iyilik ve ikram anlaşılır (Müfredât). Rahmân “rahmeti her şeyi kuşatan” demektir. Bu özellik Allah’tan başkasında olmayacağı için “iyiliği sonsuz” diye çevirdik. Rahîm “çok merhametli” demektir. Bu özellik Allah’ın dışındaki varlıklarda da olabilir. Nitekim ‘rahîm’ kelimesi, Tevbe 9/128. âyette Resulullah için; Fetih 48/29. ayette ise müminler için kullanılmıştır.


(Maun 107/1)
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ
Bu din hakkında sürekli yalanlar söyleyeni gördün mü?[*]

[*] Kurulu düzenlerini bozmak istemeyenler, doğru din karşısında yalana sarılırlar. İlgili âyetlerin bir kısmı şöyledir:

“Hep böyle olmuştur; senden önce de hangi kente bir uyarıcı göndermişsek onların şımarık olanları şöyle demişlerdir: “Biz kalktık, atalarımızı bir ümmete (bir dine)  bağlı bulduk, biz onların izinden gideriz.”

Uyarıda bulunan kişi de onlara:“Önünüze koyduğum din, atalarınızı bağlı bulduğunuz dinden daha doğruysa ne olacak?” deyince şöyle demişlerdir: “İşin doğrusu biz sizinle gönderilen dinin kafirleriyiz (onu görmek istemiyoruz)”.

Bunun arkasından onlara hak ettikleri cezayı vermişizdir. Yalan söyleyip duran o insanların ne hale geldiklerini bir düşün!” (Zuhruf 43/23-25)


(Maun 107/2)
فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ
O, yetimi itip kakar.


(Maun 107/3)
وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ
Çaresizi doyurmak için teşvikte bile bulunmaz.


(Maun 107/4)
فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ
Namaz da kılan bu kişilerin çekecekleri var!

 

 

(Maun 107/5)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ
Onlar namaz kılarlarken akılları başka yerlerde olur.


(Maun 107/6)
اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ
Onlar, gösteriş yaparlar.


(Maun 107/7)
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
Ufak tefek yardımlara bile engel olurlar.