BELED
[1*] الحل = el-hill, canı helal (el-Ayn) yani can güvenliği yok, anlamındadır.
[2*] Bkz. Kureyş Suresi.
[1*] Âyette geçen (وَالِد) Vâlid وَلَدَ = velede fiilinin ismi failidir. “وَلَدَ = doğurdu” demektir. Erkek doğum yapamayacağı için el-Kamusu’l-muhît’e göre anaya hem valid hem valide denir. Lisan’ul-arab’a göre valide والِدَةٌ doğuran kadın وَالِد valid ise soyundan gelinen kadın demektir. Ana ile baba bir arada zikredilince anaya valide, babaya da mevlûdün leh denir. (bkz. Bakara 2/233). Baba da وَلَدَ = velede fiilinin fâilidir. Allah’ın baba olmadığını ifade için “لَمْ يَلِد” (İhlâs 112/3) buyrulmuştur. Öyleyse vâlid; yerine göre baba, yerine göre ana anlamındadır. Bu âyette geçen vâlid her iki anlamı da içerir.
[2*] Bu üç âyette Allah yemin etmektedir. Allah’ın bir şeye yemin etmesi, sadece o şeyin önemine vurgu yapmak içindir. Bu yüzden biz, bu anlama uygun meal verdik.
[*] (Lisan’ul-arab) Allah kimseye gücünün üstünde bir sorumluluk yüklemez. (En'âm 6/152)
[*] Birçok insana doğrular anlatılınca yanlışlarına daha fazla sahip çıkar. (Bakara 2/170, Maide 5/104, Lokman 31/21-23, Zuhruf 43/20-23)
[*] النَجْدُ yükseltilmiş apaçık yol anlamına gelir. (el-Kamus) Her insan, hangi yolun doğru, hangisinin yanlış olduğunu, kendi bilgisi ve vicdanıyla anlar ve bilir. Onun açısından her ikisi de apaçık ve bellidir.
[*] Öksüz anlamı verdiğimiz kelime yetimdir. Türkçede yetim, sadece babası olmayan çocuğa, öksüz ise sadece annesi veya hem annesi hem babası olmayan çocuğa denir. Kur’an’da bunların hepsine yetim denir.
[*] Âyetteki sümme = ثمَ'nin kök anlamı, nazikçe bir araya gelmektir“. (Mekâyîsül-luğa)
[*] (Ahirette) siz, üç sınıf olursunuz:(Birincisi) Uğurlular sınıfıdır. Ne mutlu o sınıftan olanlara! (İkincisi) Uğursuzlar sınıfıdır. Ne yazık o sınıftan olanlara! Bir de önde gidenler (sınıfı) var; hep önde gidenler! Onlar, her türlü ikramın yakınına alınırlar. (Vakıa 56/7-11)