KAFİRUN
[*] Küfür, örtme; kâfir, örten anlamındadır (Müfredât). Kur’ân’da kafirin ilk örneği İblis’tir. Allah onun, Âdem’e secde etmesini emrettiği halde secde etmemiş, “Sana emrettiğimde secde etmemeni gerektiren engel neydi?” diye sorduğunda da ‘Ben ondan iyiyim. Beni ateşten yarattın ama onu balçıktan yarattın.’ (A’râf 7/12) diyerek emrin üstünü örtmüştür. Bu yüzden bütün kâfirler, aynı zamanda yalancıdırlar (Bakara 2/39). Onların bu değişmez özelliği sebebiyle kâfirlik kelimesini en iyi karşılayan ifade “görmemekte direnmek”tir. Bir kişi, Kur’ân’ın Allah’ın kitabı olduğunu anladıktan sonra onun âyetlerinden bir tanesini dahi görmemekte direnirse üstünü örtmüş ve kâfir olmuş olur. Bu kişi, direnmesine sebep olan şeyi birinci sıraya, Allah’ı ikinci sıraya koyduğu için de müşrik olur. Bundan dolayı her kâfir, müşrik; her müşrik de kâfirdir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Âyetleri görmezlikte direnenlerin (kâfirlerin) kalplerine korku salacağız. Çünkü onlar, Allah’ın indirdiği bir delile dayanmadan O’na şirk koşmuşlar /yetkisine ortaklar uydurmuşlardır.” (Âl-i İmrân 3/151)