ÂDİYAT
[*] Önderler. İlk beş âyette, نفوس kelimesi fail sayılmıştır. العَدْو: Bir şeyi aşma ve durması beklenen yerde ilerleme (Mekâyîs) anlamına gelir. Böyle biri için “sınırları aşan” anlamı uygun düşer. ضَبْحً ise odunların ucunu yakmaktır. (Mekâyîs) Böylece onlar birer meş’ale olurlar.
[*] İnce ayrıntıları gösterenler.
[*] أغارَ, peş peşe adım atmak ve hızlı hareket etmektir. (es-Sıhah) مُغِيرَات ism-i faildir. Ona “işe girişenler” anlamı vermemiz bundandır.
[*] نقع, istikrarı gösterir. (Mekâyîs)
[*] Buraya kadar beş âyette Allah yemin etmektedir. Allah’ın bir şeye yemin etmesi, o şeyin önemine vurgu yapmak ve daha sonra gelen şeye dikkat çekmek içindir. Bu yüzden biz, bu anlama uygun meal verdik.
[*] Burada habîr (خَبِير) kelimesine muhbir anlamı verilmiştir. Bak: Müfredat.