CUMA
[1*] İltifat
[2*] Boyun eğme ya zorunlu ya da gönüllü olur. İmtihana tabi olan insan ve cinler de dahil her şey, varlığını sürdürebilmek için Allah’ın koyduğu kanun ve kurallara uymak zorundadır. Gönüllü boyun eğme, imtihanla ilgili konulardadır. İman, küfür, günah ve sevap; imtihana tabi olan insan ve cinlerin, tercihleriyle oluşur. Zorunlu kulluğu konu olan şeylerin oranı, gönüllü kulluğa konu olanlarla kıyaslanamayacak kadar fazladır. Allah’a isyan etmek için bile zorunlu kulluk şartlarına uymak gerekir. Mesela bir hayvanı Allah rızası için kesen ile putu için keseni ayıran tek şey onun niyetidir.
[*] Bkz.: Bakara 2/78 ve dipnotu
[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir(Müfredât). Bu ayette yapılması istenen şey, o kişiye yüklenen görevdir.
[1*] Tevrat’ı öğrendiği halde ona uymayanlar.
[2*] Zahmetini çeker, nimetinden yararlanamazlar
[1*] Allah’ın zikri, Allah’ın kitabıdır (Hicr 15/9, Enbiya 21/24). Allah’ın zikrine koşmanın ilk anlamı, cuma hutbesidir. Çünkü hutbe, Allah’ın kitabı ile ilişki kurarak bir konuyu anlatmak için okunur. Namaz da o Zikri öğrenmek için kılındığından (Taha 20/14) Allah’ın zikrine koşmanın ikinci anlamı Cuma namazına gitmektir.
[2*] Bu emir, kadın için de erkek için de geçerlidir.
[*] Cuma namazı kılındığı takdirde öğle namazı kılınmamasının nedeni bu ayettir.
[*]Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile namaz kılarken yiyecek yüklü bir kervan geldi ve herkes ona koştu, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte sadece 12 kişi kaldı. Hemen bu âyet indi. (Buhârî, Tavk’un-necat 13/2)
صحيح البخاري- طوق النجاة - (2 / 13)
حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ عَمْرٍو قَالَ حَدَّثَنَا زَائِدَةُ عَنْ حُصَيْنٍ عَنْ سَالِمِ بْنِ أَبِي الْجَعْدِ قَالَ حَدَّثَنَا جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ بَيْنَمَا نَحْنُ نُصَلِّي مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذْ أَقْبَلَتْ عِيرٌ تَحْمِلُ طَعَامًا فَالْتَفَتُوا إِلَيْهَا حَتَّى مَا بَقِيَ مَعَ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَّا اثْنَا عَشَرَ رَجُلًا فَنَزَلَتْ هَذِهِ الْآيَةُ{وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا}