İNŞİKAK

TEFSİR
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla...[*]

[*] "Rahmân” ve “Rahîm" kelimeleri, rahmet (رحمة) kökündendir. Rahmet, iyilik ve ikramı gerektiren incelik anlamındadır. Allah’ın özelliği olarak kullanılınca sadece iyilik ve ikram anlaşılır (Müfredât). Rahmân “rahmeti her şeyi kuşatan” demektir. Bu özellik Allah’tan başkasında olmayacağı için “iyiliği sonsuz” diye çevirdik. Rahîm “çok merhametli” demektir. Bu özellik Allah’ın dışındaki varlıklarda da olabilir. Nitekim ‘rahîm’ kelimesi, Tevbe 9/128. âyette Resulullah için; Fetih 48/29. ayette ise müminler için kullanılmıştır.


(İnşikak 84/1)
اِذَا السَّمَٓاءُ انْشَقَّتْۙ
Gök parçalandığında,[*]

[*] Yeniden dirilişten önce göklerin durumunu anlatan ayetler için bkz: Enbiya 21/104, Furkan 25/25, Tur 52/9, Rahman 55/37, Hâkka 69/16, Mearic 70/8, Müzzemmil 73/18, Mürselat 77/9, Nebe 78/19, Tekvir 81/11, İnfitar 82/1.


(İnşikak 84/2)
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۙ
Rabbini dinlediği ve görevini yaptığı onaylanmış olur.[*]

[*] Göklere yüklenen görev için bkz: Fussilet 41/11-12.

 

(İnşikak 84/3)
وَاِذَا الْاَرْضُ مُدَّتْۙ
Yeryüzünün alanı (daha da) artırıldığında,[*]

[*]Yeniden dirilişten önce yerlerinden yürütülüp parçalanmış dağlar, denizleri dolduracaktır (Kehf 18/47, Taha 20/105-107, Tûr 52/10, Mürselat 77/10, Tekvir 81/6, Fecr 89/21). Yeryüzünün tamamı kara parçasına dönüşecek ve alanı bu şekilde artırılmış olacaktır. 

 

(İnşikak 84/4)
وَاَلْقَتْ مَا ف۪يهَا وَتَخَلَّتْۙ
ve içinde olanları dışarı atıp boşaldığında,[*]

[*] Zilzal 99/1-3.


(İnşikak 84/5)
وَاَذِنَتْ لِرَبِّهَا وَحُقَّتْۜ
Rabbini dinlediği ve görevini yaptığı onaylanmış olur.[*]

[*] Zilzal 99/4-5.


(İnşikak 84/6)
يَٓا اَيُّهَا الْاِنْسَانُ اِنَّكَ كَادِحٌ اِلٰى رَبِّكَ كَدْحًا فَمُلَاق۪يهِۚ
Ey insan! Sen Rabbine varıncaya (ölünceye) kadar çabalayıp durmaktasın. Sonunda onunla yüzleşeceksin.[*]

[*] Ankebut 29/5.

 

(İnşikak 84/7)
فَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ بِيَم۪ينِه۪ۙ
Kimin amel defteri sağından verilirse[*]

[*] Amel defteri sağından verilenlerin hepsi cennete gider ve oranın nimetlerinden yararlanırlar (İsra 17/71, Vakıa 56/27, 90-91, Hâkka 69/19-20, Müddessir 74/39-40). Ancak hepsi aynı konumda olmazlar. Allah, kendi yolunda malı ve canıyla elinden geleni yapanları, özürsüz olarak oturup kalanlarla bir tutmayacak, vereceği büyük bir ödülle diğerlerinden üstün kılacaktır (Nisa 4/95-96, İsra 17/21).

 

(İnşikak 84/8)
فَسَوْفَ يُحَاسَبُ حِسَابًا يَس۪يرًاۙ
onun hesabı, kolay bir şekilde görülecek,


(İnşikak 84/9)
وَيَنْقَلِبُ اِلٰٓى اَهْلِه۪ مَسْرُورًاۜ
ve sevinç içinde ailesi ve yakınlarına dönecektir.[*]

[*] Hâkka 69/20-21.


(İnşikak 84/10)
وَاَمَّا مَنْ اُو۫تِيَ كِتَابَهُ وَرَٓاءَ ظَهْرِه۪ۙ
Kimin de amel defteri arkasından verilirse[*]

[*] Vakıa 56/41-46, Hâkka 69/25-26.


(İnşikak 84/11)
فَسَوْفَ يَدْعُو ثُبُورًاۙ
o, yok olmak için yalvaracak,[*]

[*] Hâkka 69/27, Nebe 78/40.


(İnşikak 84/12)
وَيَصْلٰى سَع۪يرًاۜ
ama alevli bir ateşe girip kalacaktır.[*]

[*] İnfitar 82/14-15.


(İnşikak 84/13)
اِنَّهُ كَانَ ف۪ٓي اَهْلِه۪ مَسْرُورًا
Halbuki o, (dünyada) ailesi ve yakınları arasında sevinç içindeydi;[*]

[*] Kıyamet 75/33, Mutaffifin 83/31.


(İnşikak 84/14)
اِنَّهُ ظَنَّ اَنْ لَنْ يَحُورَۚۛ
asla bu duruma düşmeyeceğini zannediyordu.[*]

[*] Yunus 10/7-8, Enbiya 21/1, Nebe 78/27.

 

(İnşikak 84/15)
بَلٰىۚۛ اِنَّ رَبَّهُ كَانَ بِه۪ بَص۪يرًاۜ
Hayır! Rabbi onu hep görüyordu.[*]

[*] Yunus 10/61, Mücadele 58/7.

 

(İnşikak 84/16)
فَلَٓا اُقْسِمُ بِالشَّفَقِۙ
Hayır (onun zannettiği gibi değil)! Akşamın alaca karanlığına yemin ederim,[*]

[*] Arapça “şafak (شفق)” kelimesi, güneş batışı esnasında gündüzün ışığının gecenin karanlığına karışmasını ifade eder (Müfredat). Türkçede buna akşamın alaca karanlığı denir. 


(İnşikak 84/17)
وَالَّيْلِ وَمَا وَسَقَۙ
geceye ve kapsadığı şeylere,[*]

[*] Müddessir 74/33, Tekvir 81/17, Fecr 89/4, Şems 91/4, Leyl 92/1, Duha 93/2.


(İnşikak 84/18)
وَالْقَمَرِ اِذَا اتَّسَقَۙ
dolunay haline geldiğinde aya da yemin ederim ki[*]

[*] Müddessir 74/32, Şems 91/2.

 

(İnşikak 84/19)
لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَنْ طَبَقٍۜ
(hayat yolculuğunda) kesinlikle bir durumdan bir başka duruma geçeceksiniz![*]

[*] Hayat, bebeklikten yaşlılığa, varlıktan darlığa sonra tekrar bolluğa vb pek çok şekilde aşamaları olan bir yolculuktur (Bakara 2/155, Nahl 16/70, Hac 22/5, Mu’minun 23/12-16, Rum 30/54, Yasin 36/68, Mü’min 40/67, Ahkaf 46/15). Bunları sürekli gözlemleyebilen insanların, yeniden diriltileceklerini ve hesap vermek zorunda kalacaklarını da akletmeleri gerekir.

 

(İnşikak 84/20)
فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَۙ
Öyleyse onlara ne oluyor da inanmıyorlar![*]

[*] En’am 6/111, Yunus 10/97, Meryem 19/39.


(İnşikak 84/21)
وَاِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْاٰنُ لَا يَسْجُدُونَۜ
Kendilerine Kur’ân okununca (hükümlerine) boyun eğmiyorlar![*]

[*] Furkan 25/60.


(İnşikak 84/22)
بَلِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَۘ
Kafirlik edenler aslında yalan söyleyip duruyorlar.[*]

[*] Büruc 85/19.

 
 

(İnşikak 84/23)
وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَۘ
Allah onların içlerinde neyi tuttuklarını çok iyi bilir.[*]

[*] Âl-i İmran 3/29, En’am 6/3, Nahl 16/19, Teğabün 64/4, Mülk 67/13-14.


(İnşikak 84/24)
فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ
Sen onlara acıklı bir azabı müjdele![*]

[*] Lokman 31/7, Casiye 45/8.

 

(İnşikak 84/25)
اِلَّا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
İnanıp güvenen ve iyi işler yapanlar ise bunun dışındadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.[*]

[*] Fussilet 41/8, Tin 95/6.