MÜRSELAT
[*] Örf ve ma’ruf, doğruluğu akıl ve din yoluyla bilinen şeydir. Allah, evrensel nitelikteki bu doğruların insanlara ulaştırılmasını istemiştir. Buna “emir bi’l-ma’rûf” denir. Bununla ilgili ayetler şunlardır: Âl-i İmran 3/104, 110, 114, A’raf 7/199, Tevbe 9/71, 112, Hac 22/41, Lokman 31/17.
[*] Bakara 2/213, İsrâ 17/81, Enbiya 21/18, Sebe 34/49, Beyyine 98/1-5.
[*] İnsanların yeniden dirileceği günden önce göklerin durumunu anlatan diğer ayetler için bkz: Enbiya 21/104, Furkan 25/25, Tur 52/9, Rahman 55/37, Hakka 69/16, Mearic 70/8, Müzzemmil 73/18, Nebe 78/19, Tekvir 81/11, İnfitar 82/1, İnşikak 84/1-2.
[*] İnsanların yeniden dirileceği günden önce dağların durumunu anlatan diğer ayetler için bkz: Kehf 18/47, Taha 20/105-107, Tur 52/10, Vakıa 56/5-6, Hakka 69/14, Mearic 70/9, Müzzemmil 73/14, Nebe 78/20, Tekvir 81/3, Karia 101/5.
[*] Nisa 4/41, 159; Maide 5/116-118, Nahl 16/89, Zümer 39/69.
[*] Saffat 37/21, Duhan 44/40-42, Mürselat 77/35-38, Nebe 78/17-20.
[*] Tur 52/11 ve Mutaffifin 83/10. Ayetlerde de geçen bu ifade, sure boyunca tam on kez tekrarlanmıştır.
[*] Bu gibi suçluların ahirette başlarına geleceği bildirilen cezalarla ilgili olarak (Saffat 37/22-34).
[*] Secde 32/8, Kıyamet 75/37-39, Vakıa 56/58-59, Tarık 86/5-6.
[*] Erkeğin tohumu /menisi kadının üreme organına bırakıldıktan sonra karar-ı mekîne yani yumurtayla birleşmesine imkan veren yere kendi gücüyle ulaşır (Mü’minun 23/13, Tarık 86/6) orada yumurtayla birleşerek nutfeyi /döllenmiş yumurtayı oluşturur (Abese 80/18-20). Çocuğun cinsiyeti ve diğer özellikleri bu sırada belli olur (Necm 53/45-46, Maide 5/32, Enbiya 21/35). Nutfe, yumurtaya ulaştığı karar-ı mekînden, (yumurtalık ile rahim tüpü arası bölgeden) bir süre kalacağı müstekarra yani rahim tüpüne, oradan da doğuma kadar kalacağı müstevdaa yani rahime geçer (En’âm 6/98). Böylece oluşum, üç karanlık yerde tamamlanmış olur (Zümer 39/6).
[*] Belli ölçü, çocuğun cinsiyetinin ve diğer özelliklerini gösteren ölçü (Maide 5/32, Enbiya 21/35, Necm 53/45-46). Bu ölçü, sperm ile yumurtanın birleşmesinden sonra ortaya çıkar.
[*] İnsanın ölçülerinin ve şeklinin belirlenmesi karar-ı mekinde, spermin yumurtayla birleştiği yerde olur. Orada, kişiye özgü ölçüler konur (Âl-i İmran 3/6).
[*] Bakara 2/22, Neml 27/61, Mü’min 40/64, Nuh 71/19-20, Mülk 67/15.
[1*] Ra’d 13/3.
[2*] Hicr 15/22, Vakıa 56/68-70.
[*] Yasin 36/63-64, Tur 52/13-16.
[*] Buradaki “kasr (القصر)” kelimesi, “kasra (قصرة)”nın çoğuludur ve “ağaç gövdeleri” anlamına da gelir. (Keşşaf Tefsiri) (Mearic 70/15-16).
[1*] Burada “hu (ه)” zamiri, “kıvılcım saçma eylemi (رمي الشرر)”ni gösterir; çünkü “şerar (شرر)” ve “kasr (قصر)” kelimeleri çoğuldur. Zamir bu kelimeleri gösterseydi “ha (ها)” olurdu.
[2*] Kıvılcım saçılışının birbirini izleyen develere benzetilmesi, bu saçılışın ip gibi dizilişini ve sürekliliğini ifade eder.
[*] Nahl 16/84, Rum 30/57, Mü’min 40/52, Casiye 45/35, Tahrim 66/7.
[1*] Mürselat 77/13-14.
[2*] Nisa 4/87, Kehf 18/99, Yasin 36/32, 53, Casiye 45/26, Vakıa 56/50.
[1*] Takva sahibi olanlar, kendilerini yanlış davranışlardan koruyanlardır (Bkz. Bakara 2/2 ve dipnotu).
[*] Yasin 36/57, Saffat 37/41-43, Sad 38/51, Zuhruf 43/73, Duhan 44/55, Tur 52/22, Vakıa 56/20-21.
[*] Hicr 15/3.