SAFFAT
[1*] Bütün bu kelimeler النفوس kelimesinin sıfatı sayılarak anlam verilmiştir.
[2*] “O müjde, zorbalardan (tâğut'tan), ona kul olmaktan uzak duran ve Allah'a yönelenlere müjde vardır. Müjdeyi şu kullara, söz dinleyip sözlerin en güzeline uyanlara ver. Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. İşte sağlam duruşlu (ulu’l-elbab) olanlar işte onlardır.” (Zümer 39/17-18)
[*] Güneş, yılın her gününde farklı noktadan doğar ve batar. 21 Aralıktan 21 Hazirana kadar doğuş noktaları sürekli kuzeye kayarken 21 Haziranda geri döner ve 21 Aralığa kadar sürekli güneye kayar. Bu yüzden 21 Haziran ve 21 Aralık günlerine gündönüm günleri denir.
20 Aralıkta kuzey yarımkürede en kısa gün ve en uzun gece yaşanırken güney yarımkürede en uzun gün ve en kısa gece yaşanır. 20 Haziran tam tersidir. 20 Mart ve 22 Eylül günlerinde Güneş tam doğu noktasına geldiği için bu günlerde bütün dünyada gece gündüz eşit olur.
21 Hazirandan 21 Aralığa kadar kuzey yarımkürede günler sürekli kısalırken güney yarımkürede uzar. 21 Hazirandan itibaren de bunun tam tersi olur. İşte ayet, bütün bu doğuş ve batışlara işaret etmektedir. Bir ayet de şöyledir:
Hayır, doğuların ve batıların rabbine yemin ederim. (Mearic 70/40)
[*] İnsanlar bir çok icatlar yaparlar. Bunların tabiatta bir eşi yoktur. Bu sebeple Allah kendisini ”yaratanlar içinde en güzel yaratan” (Müminun 23/14) diye nitelemiştir.
[*] Bunlardan bazıları kör olarak haşredileceği için ayete bu şekilde mana verildiği takdirde ayetler arası ilişkiye zarar verme ihtimali var. Bakmak ile görmenin aynı şey olmadığı Araf 7/198'de anlatılıyor ancak ortalama okuyucu bu detayı yakalayamayabilir. Bu nedenle teknik açıdan mümkün ise ayete bu şekilde mana vermeyi öneriyorum.
[*] Bu ayetteki ezvâc أَزْوَاجَ kelimesi “eşler” değil, “eşlik edenler”anlamındadır. Vakıa suresinde birbirine eşlik edenler “ezvâc=أَزْوَاجَ” üçe ayrılmışlardır: Önde gidenler, defteri sağdan verilenler ve soldan verilenler. (bkz. Vakıa 56/7-10)
[*] Ayetteki اطّلع=ıttalaa kelimesi, bir şeyin üzerine çıkıp başkasına gösterme anlamına gelir. (Kitab’ul-Ayn)
[*] İnsan, uyku ile ölümü insan aynı şekilde algılar. Ayrıntılı bilgi için bkz. (Zümer 39/42)
[*] çekici görünür
[*] كَيْدً=keyd, çare bulmak ve gidermek anlamına gelir. (es-Sıhah ve Mekayîs’ul-luğa)
[*] Bu, İbrahim aleyhisselamın, en sevdiği evladını bile Allah için feda edebildiğini gösterir. İşte tam teslimiyet budur. Allah Teala şöyle buyurur:
Sahibi (Rabbi) ona “Teslim ol!” dediğinde o, “Varlıkların Sahibine (Rabbine) teslim oldum!” demişti. (Bakara 2/131)
Aynı teslimiyeti İsmail aleyhisselam da göstermiştir. Allah Teala onunla ilgili olarak da şöyle buyurmuştur:
“Bu Kitap’ta İsmail’i de anlat. O, sözünü tutmuştu#; nebi olan elçiydi.” (Meryem 19/54) Bu ayetlerle kurban edilmek istenenin İsmail aleyhisselam olduğu kesinleşir.
[*] Ayetteki “onu” zamiri İsmail aleyhisselamı gösterir. Ayetin devamındaki “İkisinin soyundan da” ifadesi bunu zorunlu kılmaktadır. Çünkü İshak aleyhisselamın soyu, İbrahim aleyhisselamın da soyudur. İkisinin soyundan” ifadesinin doğru olması için İsmail ve İshak’ın soylarının kastedilmesi gerekir.
[*] Ba'l, başta Ken‘ânîler olmak üzere eski yakındoğu topluluklarının çoğunda Allah ile aralarına koydukları tanrı’ya verilen ad.
[*] O volkanik kalıntıları görmüyor musunuz?
[*] Açık alanda böyle bir bitkinin bitip yaprakları Yunus aleyhisselamı örtmesi kısa zaman olamayacağı için
عَلَيْهِ ‘deki هــ zamiri العَراء (açık alan) kelimesini gösterir şekilde meal verilmiştir. Çünkü kelime müzekkerdir. Kitab’ul-ayn’da onunla ile ilgili şu ifadeler geçer:
والعرب تُذكّره فتقول : انتهينا إلى عَراءٍ من الأرضِ واسعٍ
[*] Burada cin, melek anlamındadır. Çünkü onların Allah ile soy bağı kurdukları varlıklar sadece meleklerdir.
[*] Ayetin birebir meali şöyledir: "“Onlar kesinlikle yardım göreceklerdir." Anlamı yukarıdaki şekilde vermemiz, Arapça'daki iltifat sanatından dolayıdır. Araplar, karşı tarafın zihnin uyanık tutmak için ikinci şahıstan üçüncü şahsa geçebilirler. İltifat sanatı dilimizde olmadığı için Türk okuyucunun zihni karışmaktadır. Ondan dolayı meal, bu sanat yok sayılarak verilmiştir.