SECDE
[*] Rabbinin katındaki bir gün sizin sayınızla bin yıl gibidir. (Hac 22/47) Demek ki gökler ve yer, Allah açısından altı günde (Araf 7/54) bizim açımızdan altı bin yılda yaratılmıştır. Bu ve benzeri ayetler, Allah'ın zamandan münezzeh olduğu iddialarının yanlışlığını gösterir.
[*] Ruh, Allah’ın emrinin içeriğidir.(Bkz:İsra 17/85). Ruhun bedene üflenmesi (sokulması) ile birlikte tüm özellikleri hayvanlarla aynı olan insan bedeninde oluşan yeni bir yapı, ayette açıkça bildirilmiştir. Bunlar basiret(uzak görüşlülük), dinleme (söz yoluyla bilgi aktarımı) ve gönül (duygusal / ruhsal yapı) özellikleridir. Hayvanlar görürler ancak basiretli değillerdir. Hayvanlar iletişim kurarlar ama dinleme (bir konu hakkında görüş alışverişi yapma, sohbet) özellikleri yoktur. Ayrıca gönül (duygusal yapı) de ruhun insana üflenmesi ile oluşan ve çok belirgin şekilde diğer canlılardan insanı ayıran bir özelliktir. Arapçası ‘fuad’ olan gönül, duygusal yapı, sağduyu, vicdan gibi çok karmaşık ve tamamiyle insani özelliklerdir. Bugün bile bilim insanlarının üzerinde çok önemli çalışmalar yaptığı bu alan, ilginç bir biçimde Türkçe’de “RUH BİLİMİ”, İngilizce’de “PSYCHOLOGY (psikoloji)” olarak isimlendirilmiştir. Ruhun varlığını temelde reddeden bu bilim dalının, hem Türkçe’de hem de diğer dillerde kendine isim verirken RUH kelimesinden (İngilizcesi psychic: ruhsal,ruhani) vazgeçememiş olması dikkate değer bir ikilemdir. Kendilerine isim verirken kullanıp, çalışmalarını yaparken yok saydıkları bu gerçek nedeniyle, bu alanda, tıp bilimin diğer sahalarına nispeten, aynı hız ve istikrarda bilimsel gelişmeler sağlanamamıştır. Oysa Kur’an, ruh bilimi konusunda çok sayıda bilgi (zikir) içermektedir. Ruh sağlığını korumanın en önemli yolunun kişinin fıtratını koruması (takva) olduğu ve bunun nasıl yapılacağı çok sayıda ayette bildirilmiştir. Yani Kur’an, ruh sağlığının tedavisinden önce korunmasını öğretir. Tedavi olarak ise Kur’an bilgisinin (zikirin) hayata geçirilmesini emreder. Allah, Kur’an’ın da bir ruh olduğunu (Şura 42/52), ve göğüslerimizde olan insan ruhuna şifa olduğunu (Yunus 10/5) bildirmektedir. Ruh bilimciler, mevcut çalışmalarına, Kur’an ayetlerini de dahil ettikleri takdirde, bu alanda çok daha ileri seviyelere gidilebilir. Ruh ve can’nın aynı şey olmadığını en belirgin şekilde bildiren ayet Zümer 39/42’dir. .
[*] Ölüm meleğin alacağı can değil, ruhtur. Zümer 39/42
[*1] Fussilet 41/11
[*2] Bu, Allah Teala'nın İblis'in isyanı sırasında söylediği şu sözdür: Allah dedi ki “Emre itaatsizlikten kovulmuş olarak defol oradan! Hele onlardan biri sana uysun, cehennemi sizinle dolduracağım.” (Araf 7/18)
[] Tam meal, “yanları yataklarından uzak kalır” şeklindedir. Türkçede böyle bir kullanım olmadığından meal maksada uygun olarak yapılmıştır.
[*] Bu ceza insanlara hayattayken, belki dönerler diye verilen iç huzursuzluğu, ilham ve buhrandır. İlgili diğer ayetler:
(Şunları bilmeniz çok önemlidir:) Allah kişiye davranışlarındaki yanlışlığı da doğruluğu da ilham eder. Kim kendini geliştirirse umduğuna kavuşur, kim de kendini pis işlere sokarsa kaybeder. (Şems 91/8-10)
Allah, kimin yola geldiğini onaylamak isterse gönlünü İslam’a açar. Kimin de sapıttığını onaylamak isterse onun da içini daraltır; sanki göğe yükseliyor gibi olur. Allah, kendisine inanıp güvenmeyenlerdeki ızdırapları işte böyle oluşturur. En'am 6/125
Firavun hanedanına, belki akıllarını başlarına alırlar diye yıllar yılı kuraklık ve gelir darlığı yaşattık. Araf 7/130
Gösterdiğimiz her bir mucize diğerlerinden büyüktü. Belki dönerler diye onları sıkıntılara (krizlere, azaplara) soktuk. Zuhruf 43/48