VAKIA
[*] Buradaki zamir, dişi varlıkları göstermektedir. Bundan önce sözü edilen tek dişi varlık huri olduğu için “huriler” diye meal vermek gerekir.
[*] Kelimeler elif lamlı olduğu için diğer ayetlerde en büyük olduğu belirtilen şirk günahı diye tercüme ettik.
[*] Şâe = شاء fiilinin kökü, “bir şeyi var etme” anlamında olan şey =شيء’dir(Müfredât). Allah, gerek gördüğü şeyi yapar.
[*] Yıldızların bulunduğu yer birinci kat semadır (Bkz.Saffat 37/6, Mülk 67/5).
[*] Gökler yedi kattır (Bakara 2/29, Fussilet 41/12, Talak 65/12, Mülk 67/3, Güneş sistemi ve Ay, dünya ile yıldızlar arasında yer alır (Nuh 71/15-16). Güneşin ve Ayın dolaştığı yörüngeler farklıdır (Yasin 36/38-40). Güneşin yörüngesinde olanlara yıldız /necm değil, kevkeb denir. Bunlar 11 tanedir (Yusuf 12/4). Kevkebler, birinci kat semanın süsleridir (Saffat 37/6). Orası Mele-i A’lâ yani büyük meleklerin toplanma yeridir. Şeytanlar oraya yaklaştırılmazlar. Kur’an’ın yazılı olduğu levha, orada korunmaktadır. Ona sadece melekler dokunabilir. Maalesef bu ayet, Kur’an’a abdestsiz, cünüp olanların, adetli ve lohusa kadınların dokunamayacağının delili sayılır. Bunun böyle bir hükmün delili olamayacağı kesindir. Abdest veya cünüplükten dolayı yıkanma, sadece namazın farzıdır (Maide 5/6). Abdestsiz, cünüp, hayızlı veya lohusa olanların Kur’an’a dokunmalarının veya Kur’an okumalarının haram olduğunu söyleyen, kendi yalanını Allah’a mal etmiş ve büyük bir günaha girmiş olur (Nahl 16/116).
[*] Şeytanlar birinci kat semadan kovuldukları için (Saffat 37/6-10) Mele-i A'lâ'da yani yıldızların olduğu birinci kat semada saklı olan Kur'an'a dokunamadıkları gibi indirilişine de bir müdahaleleri olmaz. Allah Teâlâ şöyle demiştir: “Kur’ân’ı şeytanlar indirmedi. Bu, onların yapabileceği bir iş değildir; buna güçleri de yetmez. Onlar, (âyetler ininceye kadar) onları dinlemekten engellenmişlerdir.” (Şuârâ 26/210-212)
Cin suresindeki âyetler de (Cin 72/26-28) ininceye kadar Kur’an’ın, şeytanlardan nasıl korunduğunu göstermektedir. İndikten sonra dinlemelerine bir engel kalmaz. Bu durumda bir müdahaleleri olmaması için bize şu emir verilmiştir: “Kur’ân okuyacağın zaman taşlanmış Şeytan’dan Allah’a sığın.” (Nahl 16/98)
[*] ‘Allah’ın koyduğu ölçülerin dışında hayat sürebiliyor, tabiat kanunlarının dışına çıkabiliyorsanız’ anlamına gelir. Örneğin su içmek, nefes almak, doğmak ve ölmek gibi konularda insan, tam anlamıyla boyun eğmiştir. Ancak insanın tercihine bırakılmış konular da vardır ki bunlar insanın imtihanıdır. Bir sonraki ayetten anlaşılacağı üzere insanın ölüm karşısındaki çaresizliğine vurgu yapılmaktadır.